Eğitim-İş gücünü iktidardan değil eğitim emekçilerinden alan sendikadır
NEVŞEHİR(MHA) Eğitim-İş Sendikası Nevşehir Şube Başkanı İbrahim Demir, nn binlerce eğitim emekçisinin Eğitim-İş çatısı altında buluştuğuna dikkat çekerken, eğitim emekçilerinin haklarını saraylarda kısık sesle değil, alanlarda gür sesleriyle aradıklarını dile getirdi.
Demir, “Yalvarmadık, boyun eğmedik el açmadık ders verdik. Sınıf bilinciyle emeğimize, ulus bilinciyle ülkemize, yurttaş bilinciyle Cumhuriyet’imize sahip çıktık. Her bir üyemizin sorununu kendi sorunumuz olarak gördük. Mesleğimizin onuru ve insanca yaşam hakkı için mücadele ettik. Her koşulda hak, hukuk ve adaleti savunduk. Çocuklarımızın ve gençlerimizin aydınlık geleceği için birlikte mücadele etme sorumluluğunun bilinci içerisinde davrandık. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve devrimlerine her koşulda sahip çıktık, eğitimde gerici kuşatmaya karşı kararlılıkla tavır koyduk.
Laik, çağdaş, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni gerçekten var etmek, sonsuza dek yaşatmak için söz verdik.
Gücümüzü örgütlülüğümüzden ve haklılığımızdan aldık.İktidarın büyük ortağının ve iktidarın küçük Ortağının sendikası gibi sırtımızı iktidara dayayıp sarı sendikacılık yapmadık.Kim ki bir siyasî partinin arka bahçesi gibi hareket ediyorsa sendika değildir. Siyasetten emir alan yapılar özgür olmadığından emek mücadelesi veremezler.
Bunlar kendi iç dinamiklerinin dışında bir partinin veya bir siyasi ideolojinin üst aklı ve talimatları yönünde hareket eder ve oradan gelen emirleri uygular.Okullarda andımız kaldırılırken slogan atmayı mücadele sananlar,Türkçe öldü’ diyerek imam hatiplerde Türkçe konuşmayı yasaklamayı öneren isim bakan yardımcısı olduğunda ses çıkaramayanlar,Eğitim çağdaşlık, bilimsellik ve laiklikten uzaklaştırılırken kafasını kuma gömenler,Tarikat dernek ve cemaatler eğitimin paydaşı haline getirilirken suspus olup görmezden gelenler Atatürk ve Milliyetçilikten bahsetmesinler.İktidarın bütün nimetlerinden yararlanıp makam mevki paylaşmak için liste savaştırıp muhalif gibi görünmeye çalışmak riyakarlıktır.Sonra yetki alıyoruz 5 kaldı 10 kaldı diyerek yalan söyleyip Saatlik,Günlük, Haftalık, Aylık üye kampanyaları düzenlemek sendikacılık değildir.
17 yıllık Emek ve Aydınlanma mücadelemizin sağlam temelleri üzerinde yükselen, dalları göğe yani geleceğe uzanan ulu çınarımız Eğitim İş’imizin kökleri, TÖS’ten, TÖBDER’den, Köy Enstitüleri’nden, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, Fakir Baykurt’tan ve ebedi yol göstericimiz, büyük devrimci ve Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten beslenmektedir.
Bu yolda kararlılıkla yürürken sözümüz; Eğitim-İş’i “Söylemiyle Etkin, Eylemiyle Cesur ve Temsiliyetiyle Güçlü” kılarak ülkemizin her yerinde görünür ve etkili hale getirmektir.Eğitim-İş Türkiye’nin her ilinde ve bölgesinde Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda çağdaş demokratik laik bilimsel kamusal ve parasız eğitimi savunur.Tam bağımsızlıktan yana anti-emperyalist bir örgüttür.Irkçılığa, gericiliğe ve bölücülüğe karşıtı.Cumhuriyet devrimlerini ve Cumhuriyetin kurucu değerlerini kendisine rehber kabul eder ve bu
değerleri eşitlik, adalet ve özgürlük gibi evrensel değerler çerçevesinde çağdaş bir noktaya taşımayı hedefler.Demokrasi ve laiklikten asla taviz vermez. Budan dolayı güçlüyüz, gururluyuz, haklıyız ve kazanacağız. Yaşasın Eğitim-İş!. Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!” diye konuştu.
